GAZİANTEP ECZACI ODASI

TEB DUYURULARI 03/10/2016 00:00 ULUSAL EGEMENLİĞİN YEGANE TEMSİLCİSİ GAZİ TBMM’NİN AÇILIŞINI SELAMLIYORUZ

ULUSAL EGEMENLİĞİN YEGANE TEMSİLCİSİ GAZİ TBMM’NİN AÇILIŞINI SELAMLIYORUZ

Ülkemizin tarihine kara bir leke olarak geçen ancak yurttaşlarımızın kahramanca direnişi ile püskürtülen 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında alçakça bir saldırıya uğrayarak ikinci kez Gazi olan, ulusal egemenliğin yegâne temsilcisi Meclisimizin 1 Ekim’deki açılışını selamlıyor, demokrasimize yönelik bu korkunç ve kanlı darbe girişimini bir kez daha kınıyoruz.
Darbe girişimi esnasında ve hemen sonrasında Yüce Meclis’teki tüm partilerin bir araya gelmesiyle oluşan toplumsal mutabakatın korunmasının ve sürdürülmesinin ülkemizin geleceğinin teminatı olduğuna sonuna kadar inanıyoruz.
Türk Eczacıları Birliği olarak; seçilmiş hükümete, demokrasiye ve parlamentoya karşı gerçekleştirilen bu menfur girişimin yarattığı sorunların, toplumsal düzeyde ancak ve ancak daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve daha fazla hukuk ile çözülebileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle ülkemizin “olağanüstü hal” koşullarından biran önce kurtulması ve demokrasinin kurum ve kuralları ile yeniden güçlü bir şekilde tesisinin zaruri olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, darbecilere karşı mücadelenin Meclis çatısı altında, özgürlük, demokrasi ve adalet ilkeleri doğrultusunda etkin bir şekilde yürütülmesinin ve 15 Temmuz sonrası süreçte çeşitli sebeplerle bazı meslektaşlarımızın yaşadığı mağduriyetlerin biran önce giderilerek haklarının iade edilmesinin en büyük temennimiz olduğunu ifade ediyoruz.
Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları, darbelere ve darbecilere karşı olduğunu her zaman ifade etmiş, demokratik sosyal hukuk devletini savunmuş ve bu konuda en net tavrı sergilemiş meslek örgütlerinden biridir. Dün olduğu gibi bugün de, Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları, ulusal egemenliğin yegâne temsilcisi Yüce Meclis’in varlığını tehdit edecek her türlü hain girişimin karşısında olmaya ve parlamenter sistemi desteklemeye devam edecektir.
Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarımız darbelere ve darbecilere karşı tavrını bu kadar açıkça ifade etmişken, 15 Temmuz sonrası İstanbul Eczacı Odamız, kimi çarpıtma, haksız itham, hedef gösterme ve yönlendirmeler neticesinde yaratılan kara bir propaganda ile mağdur edilmektedir. Geçmişten bugüne darbeler ve darbeciler karşısında net bir tavır sergilemiş ve 15 Temmuz darbe girişimine karşı tutumunu ilk günden açıkça belirtmiş olan Odamızın karşı karşıya bırakıldığı haksız durumun ve içine düşürüldüğü mağduriyetin kabul edilmesi mümkün değildir. Odamıza karşı açılan ve yürütülmekte olan dava ile de bu süreç büyük bir haksızlığa ve mağduriyete dönüşmüştür. İstanbul Eczacı Odamız tüm diğer Odalarımız gibi eczacı meslektaşlarımız tarafından demokratik usullere göre seçilmiş meşru bir yönetime sahiptir. Oda Yönetiminin açılmış olan bu dava ile görevden alınmak istenmesi demokrasimize ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Söz konusu davanın geri çekilmesinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası demokrasiye duyduğumuz inancın bir kez daha perçinlendiği sürece en uygun tavır olacağına inanmaktayız.
Demokratik meşruiyetin en önemli kaynaklarından birisinin sandık olduğunu, “seçimle gelenin ancak ve yalnızca seçimle gitmesi” ilkesinin demokrasinin evrensel kuralı olduğu gerçeğini akıllarımızdan hiçbir zaman çıkarmamalıyız. Bu düşüncelerle, 15 Temmuz Hain Darbe Girişimini bir kez daha kınıyor, insan haklarına ve özgürlüklerine dayalı demokratik sosyal hukuk devleti olmamızın garantisi olan Yüce Meclisimize yeni yasama döneminde başarılar diliyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ